Üretkenlik ve Güvenlik Dengesini Kurmak: CIO-CISO İkilemi

Üretkenlik ve güvenlik arasında denge kurmak, özellikle üretken yapay zekaçağında, organizasyonlar için önemli bir konu. Siber saldırıların artan sıklığı ve şiddeti, Bilgi Güvenliği Yöneticisi'nin (CISO) üst yönetimdeki rolünü daha önemli hale getirdi ve bu da güvenlik uzmanlarının Bilgi Teknolojileri Yöneticisi (CIO) ile yakından çalışmasını zorunlu kıldı. Böylece, bilgi varlıklarının korunması sağlanırken çalışan verimliliği engellenmemiş olacaktır.

CIO ve CISO, güçlü savunma ile çalışan rahatlığı arasındaki ince çizgide gezinmek zorundalar. Mesela, çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), kimliğe dayalı saldırılara karşı güçlü bir caydırıcıdır, ama uygulanması, ekstra bir adım olarak görüldüğü için çalışanlar tarafından dirençle karşılanabilir. Bunu aşmak için organizasyonlar, bir CISO'da hangi tür yeteneklere ihtiyaç duyulduğunu anlamalı ve onların başarılı olması için uygun zemini hazırlamalıdır. Bu, savunma operasyonuna odaklanacak bir teknik altyapıya sahip CISO'nun yanı sıra, günlük teknik işleri yürütecek bir CISO yardımcının da işe alınmasını içerir. Yapay zekanın yükselişi ve dijital çağa doğru ilerleme, artan üretkenlik ve güvenlik riskleri arasındaki tartışmayı daha da şiddetlendirdi. CIO'lar ve CISO'lar bilgi sistemleri terazisini dengede tutmak için birlikte çalışmalıdır, böylece güvenlik önlemleri çalışan üretkenliğini engellemeden organizasyonu potansiyel tehditlerden korur.

CIO ve CISO rolleri arasındaki farkı anlamak ve saldırılar sırasında CISO'nun liderlik etmesini sağlamak suretiyle, organizasyonlar yapay zeka benimseme ile ilgili riskleri hafifletebilir ve güvenli ve verimli bir çalışma ortamı oluşturabilirler.

90 görüntüleme

23 Haz 2024