ABD'de elektrikli araçların benimsenmesi, yüksek satış fiyatları ve sınırlı şarj altyapısı nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıya.

Başkan Joe Biden'ın 2030 yılına kadar satılan her yeni arabanın yarısının elektrikli olmasını hedeflemesine rağmen, yeni araç satışlarındaki elektrikli araç oranı sadece %9,5 seviyesinde. Yüksek faiz oranları ve sürüş menzili ile şarj altyapısı hakkındaki endişeler, kendini çevreye duyarlı görenler arasında bile alıcıları caydırıyor. En başta EV'lerin yüksek maliyeti büyük bir engel oluşturuyor. Yeni bir EV'nin ortalama fiyatı yaklaşık 57.000$ iken, geleneksel motora sahip bir arabanın fiyatı ortalama 48.000$ civarında. Ford ve Stellantis gibi bazı otomobil üreticileri gelecekte daha uygun fiyatlı EV'ler vaat etse de, mevcut seçenekler birçok tüketici için ulaşılabilir değil.

Ayrıca, özellikle kırsal alanlarda şarj altyapısının eksikliği, potansiyel alıcılar için önemli bir endişe kaynağı. Kamuya açık şarj istasyonlarının sınırlı olması ve uzun şarj süreleri, EV'leri ana akım araba alıcıları için daha az çekici hale getiriyor. Biden yönetiminin EV benimsenmesini teşvik etmeye yönelik politikaları, ithal elektrikli araç ve bileşenlere uygulanan vergiler ve vergi teşvikleri gibi, maliyetleri artırabileceği ve tüketici seçimlerini sınırlayabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor. Analistler, bu önlemlerin ABD'deki elektrikli araç benimsenmesini yavaşlatabileceğini ve ülkeyi elektrikli araçlara geçişte Çin ve Avrupa'nın gerisinde bırakabileceğini savunuyor. Sektör, kısa vadede daha uygulanabilir bir seçenek olarak batarya gücü ile geleneksel motorları birleştiren hibrit araçlara odaklanmaya yöneliyor.