Aşırı sıcakların sağlık ve geçim kaynakları üzerindeki zararları konusunda artan bir farkındalıkla birlikte geçtiğimiz dönemde ilk Sıcaklık Eylem Günü gibi girişimler buna daha fazla dikkat çekmeyi hedefliyor. İklim değişikliğinin neden olduğu sağlık krizlerini ele almak için kapsamlı bir sağlık yaklaşımı gerekli. İklim dirençli sağlık sistemleri oluşturmak için uyum stratejileri kritik olup, aşırı hava olaylarına karşı sağlık sistemlerini optimize etmek, hastalık salgınları için küresel izlemeyi artırmak ve kapsamlı risk değerlendirmeleri ve müdahale planları geliştirmek önemli bir hal aldı.

Aşırı sıcaklıkların etkisi, 2021 Tokyo Olimpiyatları gibi yüksek profilli etkinliklerde de dikkat çekmiş olup, bu durum 2024 Paris Olimpiyatlarını gibi gelecekteki oyunlar üzerinde de etkili olacaktır. Elit tenis oyuncusu Novak Djokovic, Japonya'daki koşulların kariyerinde deneyimlediği en zorlu koşullar olduğunu belirterek, "Sürekli susuz kalıyorsunuz; omuzlarınızda ağırlıklar varmış gibi hissediyorsunuz çünkü çok fazla sıcaklık ve nem var" dedi. Bu etkiler, gençler, yaşlılar, yoksullar ve açık havada çalışmak zorunda olanlar arasında daha da belirgindir.

İklim değişikliği, sivrisinek habitatlarının genişlemesi, kirlilikle ilgili hastalıkların artışı ve sıtma, Zika gibi vektör kaynaklı hastalıklar nedeniyle farklı sağlık hizmetleri gerektirmektedir. 2050 yılına kadar iklim değişikliğinin 14.5 milyon ölüme ve 12.5 trilyon dolarlık ekonomik kayba neden olacağı öngörülmektedir. Bu nedenle, iklim değişikliğinin sağlık krizlerini etkin bir şekilde ele almak için kapsamlı ve bütüncül bir sağlık yaklaşımı şarttır. Dünya çapında hükümetlerin bütüncül bir sağlık yaklaşımını benimsemesi ve bu yaklaşımı sağlık tehditlerine karşı uygulaması gerekmektedir.