Kronik Ağrılardan Muzdarip Kişiler İçin Yeni Tedavi Yöntemleri Şart

Dünya genelinde yüz milyonlarca insan kronik ağrıdan şikayetçi ve bu oran küresel nüfusun yaklaşık %10'una karşılık geliyor. ABD'de ise 2021 yılında yetişkinlerin yaklaşık %20'si kronik ağrı yaşarken, bu kişilerin %7'si günlük aktivitelerini önemli ölçüde sınırlayan yüksek etkili kronik ağrı yaşıyorlar. Geçmişte doktorlar, ağrı tedavisi için hızlı bir çözüm olarak ilaçları reçete ederken, opioid krizinin ardından bu yaklaşım değişmiş ve yeni tedavi yöntemleri arayışına girilmiştir. Opioid krizini hatırlatırsak, opioidler sınıfındaki ilaçların aşırı veya yanlış kullanım/kötüye kullanımı ve aşırı doz ölümlerindeki hızlı artışa sebep olmasıydı.

Kronik ağrı, doku yaralanması, sinirler ve beyin işlemeleri arasındaki karmaşık etkileşimlerden kaynaklanır. Nosiseptif ağrı, dokunun yaralandığı veya zarar gördüğü durumlarda çevredeki sinirlerin aktivasyonunu tetikleyen ağrı türüdür. Diğer ağrı türleri arasında, sinirlerin kendilerinin yaralandığı nöropatik ağrı ve başlangıçtaki doku yaralanması tamamen iyileşse bile beyin ve sinir sisteminin ağrı sinyalleri üretmeye devam ettiği nosiplastik ağrı bulunmaktadır. Ağrıyı ölçmek zordur çünkü ağrı subjektif bir deneyimdir ve dışarıdan gözlemlenemez.

Ağrı yönetiminde umut vadeden yeni tedavi seçenekleri arasında ağrı yeniden işleme terapisi, sinir ablasyonu ve nöromodülasyon bulunmaktadır. Ağrı yeniden işleme terapisi, ağrı sinyallerini beyine daha az tehdit edici olarak yeniden değerlendirmeye yönelik bir davranışsal yaklaşımdır. Sinir ablasyonu, ağrılı bir bölgedeki sinirlerin uyuşturulması ve kasıtlı olarak hasar görmesi işlemidir. Elektrik kullanarak sinirleri uyaran nöromodülasyon, kronik ağrı tedavisinde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Opioid krizinin ardından, yeni ağrı kesici ilaçlar ve davranışsal müdahalelere odaklanılmaktadır. Araştırmacılar, belirli bir tedaviye kimin nasıl yanıt vereceğini tahmin edebilmeyi amaçlamaktadır.

96 görüntüleme

31 Tem 2024