LockBit'in Son Saldırısından Alınacak Dersler

LockBit'in son zamanlarda fintech sağlayıcısı Evolve'a yönelik gerçekleştirdiği fidye yazılımı saldırısı, fintech sektörünün sıfır güven, zero trust güvenlik çerçevelerini benimsemesinin aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Bu ihlal, kimlik avı e-postası yoluyla 33 terabaytlık verinin, kişisel kimlik bilgileri dahil olmak üzere, sızdırılmasını içeriyordu ve etkilenen bireyler ile şirketler için ciddi sonuçlar doğurdu. Saldırı, fintech girişim topluluğunda ve bu topluluğun başlıca destekçileri olan Affirm, Airwallex, Alloy, Bond, Branch, Dave, EarnIn, Marqeta, Mastercard, Melio, Mercury, PrizePool, Step, Stripe, TabaPay ve Visa gibi Evolve müşterileri arasında şok dalgaları yarattı.

Bu olay, fintech organizasyonlarının siber saldırılara karşı savunmasızlığını ortaya çıkarırken güçlü güvenlik önlemlerinin gerekliliğini gözler önüne serdi. Sektör uzmanları, kurumlar genelinde siber dayanıklılığı ve siber güvenliği artırmak için güçlü sıfır güven çerçevelerinin şart olduğunu belirtiyorlar. Bu, halihazırdaki ağ merkezli sistemlerin yerine kısıtlı erişimin uygulanması, ağ trafiğinin potansiyel tehditleri tespit etmek için izlenmesi ve bu süreci yönetmek için yönetim kurulu seviyesinde yetkiye sahip bir Bilgi Güvenliği Müdürü (CISO) gerektiriyor. CISO, stratejiyi yönlendirme ve güvenliğin iş modeline entegre edilmesini sağlama konusunda yetki ve nüfuza sahip olmalı.

Saldırı, fintech şirketleri için sıfır güven güvenliği önceliklendirmeleri ve risk yönetimini nicel olarak değerlendirmek için özel çalışma gruplarına yatırım yapmaları konusunda bir uyarı niteliğinde. Bu, risk ölçütlerini uygulanabilir sonuçlara dönüştürebilecek ve siber güvenlik risklerini yönetme konusunda içgörü sağlayabilecek bir CISO'nun yönetim kurulunda bulunmasını içerir. Sıfır güven çerçevelerini benimseyerek, fintech organizasyonları riski azaltabilir, daha dayanıklı hale gelebilir ve dijital dönüşümün verimlilik kazançlarını koruyabilir.

62 görüntüleme

09 Tem 2024